1940 yılından itibaren çeşitli dergilerde şiir ve öyküleri yayımlanan İsmail Naci Kalpakçıoğlu, 1953’ten sonra yazdığı eleştirilerde Fethi Naci adını kullandı. Daha çok eleştiri yazılarıyla tanınan Fethi Naci, “İnsan Tükenmez, Gerçek Saygısı, Az Gelişmiş Ülkeler ve Sosyalizm, Edebiyat Yazıları, Reşat Nuri’nin Romancılığı, Sait Faik’in Hikâyeciliği, Yaşar Kemal’in Romancılığı, Yüz Yılın Yüz Türk Romanı” gibi deneme, inceleme türlerinde de değerli eserlere imza attı.
Yazımda, iki bin sekiz yılında kaybettiğimiz, ardında pek çok değerli eser bırakan, eleştirmenliğe ömrünü adamış Fethi Naci’nin beş kitaptan oluşan eleştiri günlüklerinden ilk üçüne değineceğim. Amacım, Fethi Naci gibi önemli bir edebiyat emekçisinin eserlerinden yola çıkarak, yazarın eleştirmenliğine ve öne çıkan bazı yönlerine ayna tutmak.
Fethi Naci’ yi bir eleştirmen olarak özel kılan; samimiyeti, dobralığı, nezaketi, dikkati, özeni ve hakkında yazdığı konulara, kitaplara hakimiyeti. Üç yüz on sayfalık kitabı, keyifle, bir çırpıda okuyabilmenizi sağlayan bir açıklık ve anlaşılırlık; akıcı, sade bir dil söz konusu kitapta.
Fethi Naci, teorik olarak oldukça birikimli ve donanımlı olduğunu sezdiriyor yazılarında. Bilgi birikimini ve teorik yeterliliğini, okuyucuyu bunaltacak metinler yerine daha anlaşılır ve ele aldığı konunun özünü anlatan metinler yazmak için kullanıyor. Ahmet Oktay’a, Asım Bezirci’ye, Füsun Akatlı’ya, nezaketi elden bırakmadan, yazılarındaki hataları belirtiyor Fethi Naci. Kafasına yatmayan, ikna olmadığı meselelerde, lafı eğip bükmeden, dolandırmadan eleştirisini dile getiriyor yazar. Beğendiği yazarları, şairleri dillendirmekten, olumlu yönlerini öne çıkarmaktan da geri durmuyor.
Eleştirinin ve eleştirilmenin pek sevilmediği ülkemizde, eleştirmen olmanın maddi ve manevi zorluklarını göze alarak, işini hakkıyla ve özenle yapmış bir eleştirmen Fethi Naci. Kitaptaki yazıları okudukça, basitmiş gibi görünen yazıların, buzdağı gibi oldukça derine inen bir bilgi birikimi ve araştırmanın ürünü olduğunu fark ediyorsunuz.
Kitabının ilk yazısında,” Türkiye’de Roman Var mı?” gibi kapsamlı bir soru sorarak, sorduğu soruya önce kendi cevap verip bu konuda cesurca polemik başlatan Fethi Naci, ele aldığı her konuya samimiyetle ve dürüstçe yaklaşmayı, irdelediği meseleleri yapıcı şekilde değerlendirmeyi ustalıkla başarıyor. Fethi Naci, yazılarıyla, edebiyatımızda yanlış bilinen ya da gözden kaçan konuları da ele alarak, bahsi geçen konulara dikkat çekiyor. Bir bakıma, edebiyatımızdaki kör noktaları gözler önüne seriyor yazar.
“Bir yargıç ya da şarap tadıcısı havası taşımayan, yer yer sert ve ödünsüz, yer yer sevecen ve hoşgörülü ama mutlaka saygılı eleştiriler, incelemeler. (… ) Onun tüm yazılarını, tüm kitaplarını ilgi ve hayranlıkla okudum.En güç koşullarda karanlığı yırtıp kendini yetiştiren, günümüzün bu en gözüpek, duyarlı, ama aynı zamanda sabırlı ve çalışkan eleştirmenini, artık fazla gevezelik etmeyecek kadar tanıyorum.”
Onat Kutlar
“Gücünü Yitiren Edebiyat”, Fethi Naci’nin 1986-1990 yılları arasında yazdığı eleştiri yazılarının yer aldığı kitabı. Yazar bu kitabında, “Türk Romanında Ölçüt Sorunu” adlı birinci eleştiri günlüğüne oranla, öykülere ve öykücülüğümüze dair daha fazla yazıya yer vermiş.
Kitabında, dostu İlhan Berk’i de “Galata” ve “Pera” adlı eserlerinde kullandığı dilden ötürü acımasızca eleştiriyor Fethi Naci.
“İlhan Berk’in gerçekten sevdiğim şiirleri var. Yadsınamaz bir gerçek: İlhan Berk ünlü bir şair. Bir gerçek daha: İlhan Berk anadilini bilmiyor. Ve sonuç: İlhan Berk, yeryüzünün hiçbir ülkesinde göremeyeceğimiz bir mucizeyi gerçekleştirmiş, anadilini öğrenmeden ünlü bir şair olabilmiştir!” (s.169 )
Melih Cevdet Anday’ın şiir anlayışına dair bir yazı da yer alıyor kitapta. Yazarın eleştirilerinden, Ayla Kutlu’nun eserleri de kurtulamıyor. Bir yazısında, Ataol Behramoğlu’yla ciddi bir polemiğe giriyor Fethi Naci. Bu kitabında da kafasına yatmayan, ikna olmadığı meselelerde, lafı eğip bükmeden, dolandırmadan eleştirisini düzeyli bir üslupla dile getiriyor yazar. Beğendiği yazarları, şairleri dillendirmekten; olumlu yönlerini öne çıkarmaktan da geri durmuyor. Onat Kutlar’ın “Bahar İsyancıdır” adlı eserine, Ferit Edgü’nün “Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı” adlı eserine ve İnci Aral’ın “Sevginin Eşsiz Kışı” adlı eserine beğenilerini dile getiriyor Fethi Naci.
Söz konusu Fethi Naci olunca, eserlerinde Yaşar Kemal’e ilişkin bir yazıyla karşılaşmamak mümkün değil. Nurullah Ataç’ın denemeciliğine de değiniyor yazar, Refik Halit Karay’ın “Memleket Hikâyeleri” adlı eserine de.Yazar, kitabında, ustaların eserleri yanında beğendiği ilk kitaplara da yer veriyor.
Bu kitapta, yabancı yazarlardan Umberto Eco’nun “Gülün Adı” adlı eserini, dört yazıyla, enine boyuna irdeleyip değerlendiriyor Fethi Naci. Eleştiri Günlüğü’nün ilk kitabında Italo Svevo’nun “Zeno’nun Bilinci” adlı eserine beğenisini dile getiren Fethi Naci, bu kitapta da Svevo’nun “Yaşlılık”ına beğenisini dile getiriyor. Kitapta, Milan Kundera’nın “Gülüşün ve Unutuşun Kitabı” adlı eserini ve Marquez’i mercek altına alıyor Fethi Naci.
“Onda, ülkemizdeki eleştirmenlerde, deneme yazarlarında pek bulunmayan iki oluşum bir arada: Sağlam bir düşünce oluşumu. (…) Doğruluğuna inandığı konularda elini ateşe sokmaktan çekinmeyen, kesin konuşan, tok sözlü bir yazar karşısındayız.”
Cemal Süreya
“Roman ve Yaşam”, Fethi Naci’nin 1991-1992 yılları arasında yazmış olduğu eleştiri yazılarından oluşan kitabı. Fethi Naci, kitabı yazıları yazdığı yıllara göre iki bölüme ayırmış. Kitapta, genel olarak, romanlar ve romancılığımız üzerine yazılar olsa da Fethi Naci bu kitabında da beğendiği öykü kitaplarına dair yazılara yer veriyor.
Fethi Naci, edebi eserlerde dilin doğru kullanılmasını oldukça önemseyen ve eleştirdiği metinlerdeki dil ve yazım yanlışlarına da değinen bir eleştirmen. Yazar bu kitabında da kimi edebi eserlerdeki dil ve yazım yanlışlarına ilişkin yazılar var. Fethi Naci, iyi bir okur olarak, edebi eserin ne olup ne olmadığına dair düşüncelerini de dile getirerek, okurun edebi eserlere daha bilinçli yaklaşmasını, edebi eserleri farklı boyutlarıyla değerlendirebilmesini sağlayacak bilgiler de veriyor kimi yazılarında.
Yazar, ilk iki kitabında da olduğu gibi, kitaptaki kimi yazılarında, samimi duygu ve düşüncelerini paylaşıp okuyucularla dertleşiyor. Bir trafik kazasında, genç yaşta kaybettiği kızı Deniz’le yaşadığı, gelinciklere dair hüzünlü bir anısını da paylaşıyor okuyucularıyla Fethi Naci.
“Eleştiri de, büyük roman, büyük şiir gibi yaratıdır, yetenek ister. Fethi Naci, büyük dil yeteneği, edebiyata sevgisi, bütün zorlukları aşan çabasıyla bu işin üstesinden gelmiştir.”
Yaşar Kemal
Fethi Naci’nin yakın dönem edebiyatımızın seyrini gözler önüne seren, beş kitaptan oluşan eleştiri günlüklerini okumanızı tavsiye ederim.
Fethi Naci, Türk Romanında Ölçüt Sorunu, YKY, Mayıs, 2002, İstanbul.
Fethi Naci, Gücünü Yitiren Edebiyat, YKY, Mayıs, 2002, İstanbul.
Fethi Naci, Roman ve Yaşam, YKY, Mayıs, 2002, İstanbul.