Onur Köybaşı: Everest etiketli yeni kitabın “Güneş Kalır Bir Başına” hayırlı olsun öncelikle, hoş geldin. Bu kitapta şiirlerin tabiatın rubaisi sanki; büyülü, hüzünlü, mücerret bir ormanda ilerlerken yola bıraktığın kelimelerle ilerlediğimi hissettim. Ağaçlara, bulutlara, hayvanlara, çocuklara, ara ara geçmişe rastladım. Kelimelerin ve onları buluşturduğun diğer sözcüklerin anlattıkları çok kıymetli.
Sen nasıl tarif edersin şiirini ve şirini tarif ederken bize son zamanlarda dinlediğin bir şarkı önerir misin, arada o da çalsın?
Ömer Erdem: Bir şarkı değil belki ama bir film önerebilirim: Aşk Zamanı. Şiirimi tarif etmem ve böylesi bir şeyin yararı olur mu ondan da şüpheliyim. Ben şiirin okur tarafından ‘tutulması’ ve oradan tarihe akıtılmasından yanayım. Şiir tarihin içinde değil tarihin kendisi olarak tecelli eder de pek az duyarlı yürek, açık zihin, özgür ruh bunu fark eder. Güneş Kalır Bir Başına da yürek, ruh ve zihin üçgeninde insanın varoluş hakkını tarih olarak dile döküşü sonuçta. Tabiat ta bunun dekoru değil bilinci.
Onur Köybaşı: “Güneşe çok iş düşecek” diyeceğimiz günlerde miyiz sence?
Onur Köybaşı: Sözcüklerle aranda bir emniyet var mı?
Ömer Erdem: Emniyetten değil ama bir bitmez etkileşimden söz edebilirim. Hiçbir sözcük tekin değildir ve bize emniyet telkin etmez. Ancak şiir olarak, yaşama katsayısı yükselir sözcüklerin.
Onur Köybaşı: Unutmaya ya da unutmamaya özen gösterdiklerin neler? Aslında tam olarak hatırlamakla ilgili derdin var mıdır?
Ömer Erdem: Hatırlamak hafızanın canlılık derecesi ile ilgili. Ancak insan olduğumuzu hayatın bir kez insanın sonsuza dek yaşadığını hatırlamak ve hafızanın buradan şiire çalışmasını isterim hep.
Onur Köybaşı: “Küçük Skandallar” şiirinden yola çıkarak bir Pazar gününden neler bekler Ömer Erdem?
Ömer Erdem: Biraz müzik. Erken yürüyüş. Zevkle yazılmış bir yazı. İyi ki şiirdeyiz mırıldanışıyla çevrilmiş kitap sayfaları.
Onur Köybaşı: Hüzünlü bir ormanda ilerlerken yol “Cemal Süreya Sokak’ına çıkıyor, o sokaktan biraz ileri gidince “kısa halk şiiri ölçüsüz” bölümünden sonra şiirin tavrı biraz daha politikleşip güncel bir hal alıyor. Nasıl gelişti kitabı hazırlama süreci?
Ömer Erdem: Hayatı yekpare bir bütün olarak yaşamayız. Çok yönlü duyuş, düşünüş ve yaşayış katmanları arasında dolaşırız. Burada ayrıntısına girmeyeceğim şahsi hayat dönüşümleri ve dışarıda şiddetini artıran kötülüğe karşı şiir, benden insana doğru bir yaşama istenci olarak gelişti. Tamamlandı.
Onur Köybaşı: Baba olmak şiirdeki duyarlılığı ne derece etkiliyor?
Ömer Erdem: Yeni zamanlarda baba olmadım. 26 yıldır babayım. Babalar çocuk büyütmezler, onlarla kendileri de büyürler. Bu da şiirdir.
Onur Köybaşı: En çok neyden sıkılıyorsun bugünlerde ve en son okuduğun şiir kitabı?
Ömer Erdem: Hiçbir şeyden sıkılmıyorum en son okuduğum şiir kitabı Güneş Kalır Bir Başına.
Onur Köybaşı: Ve son olarak: Hadi dünyayı kapatıyoruz hanımlar beyler diye anons geçiyor durum çok ciddi. Çantanı hazırlıyorsun bir yandan gidiyoruz artık. En son ne bırakmak isterdin dünyaya?
Ömer Erdem: Asla böyle bir anonsa inanmam. Dünyayı tutarım.