“Çığlık’taki tüm öykülerde dil’dir izlediğimiz, olay değil.” (Ahmet Oktay, “Çığlık”, Somut, Sayı 28, Şubat, 1983)
Ferit Edgü’nün “Çığlık” adlı öykü kitabı da diğer eserleri gibi oldukça özgün ve alışılmış kalıpları, kabulleri aşan bir eser.
“Bağırıyorum. Ama sesim çıkmıyor. Ateşi isteyen. Yeniden doğmayacak olsa bile yok olmayı isteyen bir kuşun çığlığı. Sanırım köpek duydu bu çığlığımı ve dönüp kaçmaya başladı.
Avcı şaşkın köpeğe ve çevresine bakıyor…” (s.8)
Yazar birinci bölümdeki “Deniz Kıyısında” adlı öyküsünün sonunda sorduğu, “Söyler misiniz, her öyküyü ille de bitirmek mi gerekir?” sorusuyla öykü kurgusuna ilişkin bakış açısını da ifade etmiş oluyor.
Ferit Edgü’nün tüm öykülerinde gördüğümüz olayları ele alış ve anlatım özgünlüğü yazarın eserlerinde bilinçli olarak yarattığı boşluklar ve merak unsuruyla daha da pekişiyor.
Kitabın “Parçalar” başlıklı bölümünde, yazarın yarım kalmış ve bitirmeye ömrünün yetmeyeceği kaygısıyla tamamlayamadan kitabına aldığı öykü taslakları yer alıyor. Yazarın bu öykü taslakları da tamamladığı öyküler kadar ilgiyle okunabilen metinler.Ferit Edgü ‘nün öyküleri; dil ve anlatımlarıyla, açık uçlu sonlarıyla, yazarın felsefi ifadeleriyle okuyucunun metni yeniden kurgulamasını sağlayabilecek boşluklar içeriyor.
“… Çok şükür görmüyor gözlerim
Ya kör olmayıp da
göremiyor olsaydım…” (s.38 )
Ferit Edgü ‘nün bu eseri de diğer eserleri gibi okuyucuya farklı okuma olanakları sunuyor ve okuyucuyu alışılmış öykü algısının dışına çıkarıp farklı öykülerle baş başa bırakıyor. Yazarın diğer eserleri gibi zevkle okunabilecek bir eser “Çığlık”. Ben eseri okurken oldukça keyif aldım. Sizlerin de Ferit Edgü’nün tarzını yansıtan öykülerini keyifle okuyacağınızı düşünüyorum.
Çığlık, Ada Yayınları, Ferit Edgü, İstanbul, 1982.