Son kez gece.
Son kez ellerin
çoğalıyor bedenimde.
Yarın güz başlayacak.
Oturacağız ikimiz de balkonda
bakarak kuru yaprakların
yarın yakacağımız mektuplar gibi
köyde sürüklenişine,
yalnız başımıza, kendi evlerimizde.
Nasıl da sessiz gece.
Senin fısıldayan sesin sadece ıslaksın, isteklisin ve çocuk uyuyor hiç doğmamış gibi.
Sabah güz başlayacak.
Beraber dolaşacağız bahçede
taştan bankların arasında ve çalılar
uzun zamandır yaşanmayan bir evin eşyaları gibi
hâlâ örtülü olacak sisle.
Bak! nasıl sürükleniyor yapraklar karanlıkta.
Yaktık
yapraklara yazılı ne varsa.
Çeviri: Gökçenur Ç.
Yaban Lalesi
Acımın sonunda
bir kapı var.
Sözümü kesmeden dinle: bir seferinde
ölüme isim verdiğini hatırlıyorum ben.
Yerüstünde sesler, yer değiştiren çamların dalları.
Sonra hiçlik. Kuru yeryüzünde
titreyen güneş.
Korkunç bir şey
gömüldüğünde bilinçli kalmak
kara toprağın altında.
Sonra her şey bitiyor: konuşamayan,
bedensiz bir ruh olmaktan, korkum
birdenbire geçiyor ve sert toprak hafifçe
çöküyor. Dönüşmeye başladığım kuşlar
Fundalıklarda bir ok gibi uçuyor.
Siz, öteki dünyadan bir geçit
olduğunu hatırlamayanlar
tekrar konuşabildiğimde diyeceğim size:
Kim ki unutuştan döner
bir ses bulmak için döner:
yaşamımın merkezinden
büyük bir pınar fışkırdı, lacivert
gölgeler gök mavisi denizde.
Çeviri: Gökçenur Ç.
Yaz
Mutluluğumuzun ilk günlerini hatırla,
ne kadar güçlüydük ne kadar şaşkın, tutkuyla
bütün gün yataktan çıkmazdık, bütün gece,
o dar yatakta uyur, orda yerdik: yazdı,
her şey birdenbire olmuş gibi gelirdi bize.
Sıcaktı ve hiçbir şey örtmezdik üstümüze.
Bazen rüzgâr çıkardı. Bir söğüt sürtünürdü cama.
Bir bakıma kaybolmuştuk ikimiz de bunu anlamadın mı sen?
Yatak bir sal gibi sürükleniyordu akıntıda, sürükleniyorduk
doğamızdan öteye. Yeni bir şey
bulamayacağımız bir yere.
Önce güneş, sonra ay, söğüdün arasından
taşa tutuyordu bizi.
Sonra kuşatma tamamlandı. Ağır ağır soğudu geceler,
sarardı ve döküldü
söğüdün salkımları. Ve ikimiz de duymaya başladık
derin bir tek başınalığı, hiç söylemesek de
pişman değildik.
Yine oyuncular olmuştuk, sevgili kocam.
Kaldığımız yerden devam edebilirdik yolculuğa.
Çeviri: Gökçenur Ç.
Lousie Glück: (1943- ) Louise Glück New York’da doğdu, Long Island’da büyüdü. Sarah Lawrence Koleji’ne ve Columbia Üniversite’sine devam etti. Aralarında 1993’de Pulitzer Ödülü’nü kazanan “Vahşi Lale” ‘nin de olduğu dokuz şiir kitabı vardır. 2003 ve 2004 yılarında Amerika baş şairi ünvanını taşıdı. “Ararat” adlı şiir kitabı 1990 yılında Rebekah Johnson Bobbitt Ulusal Şiir Ödülü’nü aldı. Ayrıca Bollingen Ödülünü, Guggenheim ve Rockefeller vakıflarının burslarını almıştır. Williams Kolejinde ders vermeye devam etmektedir. 2020 Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı.
İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz. Cookie kullanılmasını tercih etmezseniz tarayıcınızın ayarlarından Cookie’leri silebilir ya da engelleyebilirsiniz. Gizlilik politikamızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.